Erzurum’un Gizemli Tarihine Yolculuk

-

Doğu Anadolu’nun en büyük ve kadim şehirlerinden Erzurum’dayız. Bu şehri tanımlamak için tonlarca söz söylenebilir ama bana sorarsanız tarih, samimiyet ve misafirperverlik tüm sözler içinde başı çekiyor.

Yaklaşık üç yılını burada geçirmiş, dostlar edinmiş, onlarca öğrenciye temas etmiş biri olarak Erzurum’a dair objektif bir duruş sergileyemesem de anlatmaktan ne kadar keyif aldığımı fark edeceksiniz.

Erzurum’u soğuğuyla biliriz ve bu oldukça hak edilmiş bir ündür. Ağustos ayında bile akşamları hırkasız-ceketsiz duramayacağınız aklınıza gelmez muhtemelen ama tam olarak yaşanan budur. Bu nedenle eğer kayak yapmaya gelmeyecekseniz buraları gezmek için Temmuz, Ağustos aylarında gelmelisiniz. Tüm Türkiye 35-40 °C civarında sıcaklıklarla kavrulurken doğuya kaçmak ve yaz günü üşüyebilme lüksüne kavuşmak inanılmaz keyifli. Eğer kayak tutkunlarından biriyseniz de Palandöken Kayak Merkezi’nde mutlaka kendinize göre bir etkinlik ve nefis pistler bulacaksınız. Zaten şehirde 1-2 ay yaz sonrası neredeyse hep kış, bunu Erzurumlu dostlarınızdan sıklıkla duyarsınız.

Erzurum merkezi tarih kokuyor, bunu son restorasyonlardan sonra tamamen iç içe geçmiş tarihi kalıntılardan okumak mümkün. Cumhuriyet Caddesi’ne çıktığınızda Yakutiye Medresesi, Lala Paşa Camii, Erzurum Kalesi, Ulu Camii, Üç Kümbetler ve Çifte Minareli Medrese’yi art arda gezip Selçuklular döneminden Bizans’a kadar uzanan kadim geçmişin izini sürebilirsiniz. Kapanış saatlerine dikkat ederek tüm bu tarihi yapıyı görmek bir gününüzü alacak. Ardından Hemşin Pastanesi’ne geçip günün değerlendirmesini yaparsınız.

Eğer gezmekle gastronomiyi eş tutan gurmelerden biriyseniz buraya kadar gelmişken cağ kebabı ve kadayıf dolmasını tatmadan dönmeyin. Erzurum’da yiyeceğiniz cağ kebabını emin olun başka yerlerde tadamazsınız, bu ustalıkla ilgili gibi görünse de bence daha çok buranın havası, suyu ve hayvanların beslendiği besinlerin niteliğiyle ilgili.

Erzurum’a dair bahsetmem gereken bir başka güzellik ise coğrafi işaretli Oltu taşı. Oltu ilçesinde oldukça zorlu koşullarda çıkarılan Oltu taşı, tesbih ve takı yapımında kullanılıyor. Simsiyah yapısıyla dikkat çeken bu değerli maden genellikle el işçiliği ile kullanıma hazır hale geliyor. Oltu taşından yapılmış enfes ürünleri görünce yanınızda buraya özgü bir hatıra ile ayrılmak isteyeceksiniz.

Erzurum yüz ölçümü bakımından oldukça büyük bir şehir ve alta görülmesi gereken birçok yer sıralayacağım. Sizler ayırdığınız vakit ölçüsünde bir planlama yaparak doğunun bu eşsiz coğrafyasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Erzurum Kalesi

Kalenin tarihi Urartular‘a kadar dayandırılsa da bugünkü hali Bizans’tan günümüze gelmiş, üzerine zamanla farklı yapılar eklene eklene son halini almış. Osmanlı döneminde birçok ekleme ve onarımla varlığını sürdürerek günümüze ulaşan kale Cumhuriyet Caddesi’nde kolaylıkla ulaşılabilecek bir konumda. Kaledeki saat kulesine mutlaka çıkın, hem Saltuklular döneminden günümüze gelmiş nefis bir yapı olması hem de caddeye hakim bir konumda olduğu için güzel kadrajlar sunması bakımından görülmeye değer.

Çifte Minareli Medrese

Selçuklular döneminden günümüze gelen bu yapı, şehrin önemli simgelerinden biri. Günümüzde Vakıf Eserleri Müzesi olarak varlığını sürdürüyor olsa da burada göreceğiniz sadece bir müze değil. Selçuklu mimarisinin güzel örneklerinden biri olan bu yapı sütunlarda, kapılarda, kemerlerde göreceğiniz enfes bezemeleri ile göz dolduruyor. Taşa estetik bir nitelik kazandıran bir kültürden kalma bu medreseyi gezerken gözlerinizi duvarlardan alamayacaksınız.

Ulu Camii

Erzurum Ulu Camii ülkemizde ulu camii adıyla bilinen ve benim hayran olduğum birçok yapıyla benzer özellikler taşıyor. Saltuklular döneminden günümüze çeşitli onarımlardan geçerek gelmiş ve şehrin en büyük camisi unvanına sahip. Beni en çok etkileyen, taş ve ahşap oymalarla süslenmiş iç yapısı ve büyüleyici kırlangıç kubbesi olmuştu. Vakit namazlarınızdan birini burada kılarsanız ilk dönem İslam mimarisinin bu güzel örneğini görecek, o huzurlu atmosferin ruhunuza tesir ettiğini hissedeceksiniz.

Hemşin Pastanesi

Hemşin oldukça özel bir mekan. 1938 yılında Erzurum’da kurulmuş. UNESCO Hoşgörü Ödüllü ilk ve tek pastane. Kendilerini; kültür, edebiyat, sanat ve fikrin meşk edildiği bir mekan olarak tanımlıyorlar. Uzun süren kış mevsiminde kendini bu sıcacık mekana atıp uzun uzun edebiyat ve sanat sohbetleri yapan ziyaretçileri ile tarih kokan bu pastane hoşgörü ile anılmanın hakkını veriyor. Necip Fazıl’dan Orhan Pamuk’a kadar birçok yazarı ağırlayan pastanenin bir de özel içeceği var: Mestinaz. Yazın gelecek olursanız vişne suyu ve dağ vişnesi ile yapılmış dondurmalarının birleşimi bu mayhoş içeceği denemeden geçmeyin.

Narman Peri Bacaları

Kıpkırmızı toprağı ve Amerika’da Colorado Kanyonu’na benzerliği ile dikkat çeken Narman Peribacaları ve içinde bulunduğu kanyon vadi mutlaka görmeniz gereken enfes bir oluşum. Sadece peribacalarını görüp önünde fotoğraf çekilip dönmeyin. Mümkünse buraya yürüyüş için zaman ayırıp o eşsiz vadiyi yürüyün, kayaların üzerine çıkıp manzarayı izleyin. Büyüleneceksiniz. Peri bacaları deyince aklımıza Kapadokya gelse de buradaki oluşum Kapadokya’dan farklı. Günümüzden 2,5-3 milyon yıl önce oluşan bu şekillerde baş aktör akarsular. Peribacalarına bu kırmızı rengi verense demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmiş olmasıymış.

Tortum Şelalesi

Uzundere ilçesinde bulunan Tortum Şelalesi 48 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek 3. şelalesi. Böyle bir yükseklikten oldukça yüksek debili bir su kütlesi düştüğü için şelalenin tabanında bir dev kazanı oluşmuş. Şelale mayıs ve haziran aylarında en görkemli halini alıyor. Haziran ayından sonra su miktarında azalma olsa da Tortum Şelalesi her zaman görülmeye değer bir güzellikte. Şelaleyi izlemek için seyir balkonları var. Şelaleye giden uzun bir yürüyüş yolu olmasa da seyir balkonlarına hatta en alttaki köprüye kadar merdivenler yardımıyla iniliyor ve dönüşte yine merdiven çıkmalısınız.

Erzurum anlatmakla bitiremeyeceğim bir şehir olsa da burada bırakmayı uygun görüyorum. Erzurum’da gezebileceğiniz diğer yerleri aşağıya sıralıyorum. Umarım yolunuz bir şekilde buralara düşer ve çevredeki dağların heybetini, insanların sıcaklığını görme fırsatı yakalarsınız.

Erzurum’da Gezilecek Diğer Yerler

  • Abdurrahman Gazi Türbesi / Palandöken
  • Yakutiye Medresesi / Cumhuriyet Caddesi
  • Tarihi Erzurum Evleri / Yakutiye
  • Pirinkayalar Cam Seyir Terası ve Tortum Gölü / Uzundere
  • Lala Mustafa Paşa Camii / Cumhuriyet Caddesi
  • Oltu Kalesi / Oltu
  • Üç Kümbetler / Cumhuriyet Caddesi
  • Taşhan (Rüstem Paşa Bedesteni) / Yakutiye
  • Aziziye-Mecidiye Tabyaları / Topdağı Mevkii
  • İspir Yedigöller / İspir
  • Öşvank Manastırı / Uzundere
  • Oltu Rus Kilisesi / Oltu
  • Haho Kilisesi / Tortum

Kaynaklar: https://erzurum.gov.tr https://www.kulturportali.gov.tr

Bu yazıyı paylaş

DİĞER YAZILAR

YAZARA AIT YAZILAR

Aynı Kategoriden Diğer İçerikler

Mevsimler Değişirken: Yedigöller

Bolu tabiatının kucağında, her mevsim başka seyir keyfi veren Yedigöller'deyiz. Yedigöller Milli Parkı, Bolu'ya 42...

Trakya’nın Saklı İncisi:...

Milyonlarca yıllık bir geçmişe sahip olan ve oluşumu hala devam eden, Trakya'nın saklı incisi...

Mendereslere Açılan Kapı:...

Çiseli Şelalesi Eşsiz tabiatı, nefes kesen menderes manzarasıyla, her yıl geleneksel olarak düzenlenen şenlikleri, buz...

6 YORUMLAR

  1. Çok güzel özenli ve detaylı bir yazı olmuş. Erzurum doğunun incisi ve Selçuklu’dan kalan en güzel eserlerin olduğu bir şehrimiz. Elinize emeğinize sağlık 😊👏👏👏

  2. Yıllar önce hizmetiçi eğitime gitmiştim. Erzurum u gezip gördüğümden daha ayrıntılı ve akıcı anlatmişsiniz. Daha görmediğim yerleri de varmiş bunu öğrendim. İnşallah yeniden görmek nasip olur. Ellerinize sağlik. Tanıtımlarınızın devamını heyecanla bekliyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz