İnsan… Bir damla sudan yaratılan, ama yeryüzüne ruhuyla, aklıyla ve gönlüyle değer katan en yüce varlık. İnsan onuru, Yaradan’ın bir emanetidir ve bu emanet, ne sınır tanır ne de ayrım kabul eder. Her insan eşittir; her insan, onurludur. Bu gerçek, tüm dinlerin özü ve insana verdiği en kutsal mesajdır.
İnsan Olmanın Anlamı
Düşünün… Bir çocuğun masum gülümsemesinde, yaşlı bir çiftin ellerini birbirine kenetlemesinde ya da bir yabancının bir diğerine uzattığı merhamet dolu yardım elinde insan onurunun ne denli yüce bir anlam taşıdığını görebiliriz. Kur’an’ın “Biz insanı şerefli kıldık” (İsra, 17:70) ayeti, sadece bir öğüt değil, insana verilen değerin bir mührüdür. Bu şeref, bir ırka, bir cinsiyete veya bir inanca bağlı değildir; bu şeref, sadece “insan olmak “tan kaynaklanır.
Ama ne yazık ki bugün, insanların onurları incitiliyor, farklılıklar ayrımcılığa dönüştürülüyor. Oysa Allah’ın Elçisinin Veda Hutbesi’nde söylediği şu söz ne kadar da net: “Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur; üstünlük ancak takva iledir.” Bu, bize insana bakarken dış görünüşe değil, onun yüreğine, niyetine, adaletine ve sevgisine odaklanmamızı öğütler. İnsan onuru, bir çiçek gibi narindir; incindiğinde yeşermez, nefretle sulandığında solup gider. Oysa sevgiyle beslendiğinde, bir bahar gibi coşar, çevresine ışık saçar.
Hayal edin… Bir toplum, herkesin onuruna saygı duyduğu, hiçbir ayrım yapılmaksızın kardeşçe bir arada yaşadığı bir dünya. Irk, din, cinsiyet ya da statü fark etmeksizin, herkesin eşit ve saygın bir yer bulduğu bir yaşam. Bu, sadece bir hayal değil, aynı zamanda bir sorumluluk. İnsan onuruna saygı, yalnızca dinlerin bir öğüdü değil; insanlığın vicdanına bırakılmış en kutsal vazifedir.
İnsanlık Onuru Bir Işıktır
Bir insanın onuru, bir kandilin içindeki ışık gibidir. O ışık sönmediği sürece, dünya aydınlık kalır. Ama o ışığa zarar verildiğinde, karanlık bütün dünyayı sarar. Gelin, insan onuruna sahip çıkalım. Bu dünyada, her bireyin eşit ve onurlu olduğu bir yaşamı birlikte inşa edelim. Çünkü insan, Yaradan’ın yeryüzündeki en güzel eseridir; saygı ve sevgi de bu eseri koruyan en güçlü duadır.
