İnsanoğlu var olduğu andan itibaren düşünmekte, düşüncelerini dile getirmektedir. Bunu yaparken de çeşitli araçlar kullanmaktadır. Yazı ise bu araçların en zengin olanıdır. Sesin sözü olan yazı, sadece kağıt, kitap, defter ile karşımıza çıkmaz, farklı yollarla da bize ulaşır. Bu da insanoğlunun konuşmak için sese, anlatmak için dile ihtiyacı olmadığını gösterir. Vicdanının sesini, adalet arayışını, aşkını, isyanını, vedasını, özlemini, sevincini, üzüntüsünü hatta özrünü bile kağıda, deftere ihtiyaç duymadan anlatan insan, her yerde insandır. Gelin, insanın, bizlerin izlerine bakalım:
DUVAR YAZILARI
İnsanlığın var olduğu tarihten bugüne iletişimin ve kendinden iz bırakmanın yoludur duvar yazıları. İlk çağlarda mağara duvarlarına sembol ve resimlerle yapılan bu eylem, günümüzde grafiti sanatıyla başka bir boyut kazanmıştır. İnsanların içlerindeki duyguları ve düşüncelerini aktardığı taş, dile gelmiştir. Türkülere, şarkılara esin olmuştur taşa yazmak.
Duvar yazıları, bazen edebi bir alıntı, bazen içten yazılmış bir söz veya haykırış ile bazen tüm dünyaya sesleniş bazen de o sokaktan geçen özel birine mesajdır; kiminin vicdanının sesi, kiminin kalbinin sesi, kiminin adalet arayışıdır. Duvar yazıları da yetmeyince;insan, dağa, toprağa yazar olmuştur.
MEZAR TAŞLARI
Mezar taşları da artık sadece ismin yazılı olduğu bir sembolden ibaret değil; günümüzde fotoğraflı mezar taşları da dikkat çekmekte hatta taşın üzerine bir söz de bırakılmaktadır. Bu söz ölenin vasiyet ettiği bir ifade de olabilir, onu seven kişinin seslenişi de. Ölen kişi bu yazıları okuyamayacak olduğu halde neden yazılır? Yazılar geride kalanın içinde ukte kalan ve ölene bir daha söyleyemeyeceği cümleleridir. Gecikmiş bir veda da diyebiliriz. Nadir de olsa ölenin vasiyeti üzerine yazılan cümleler ise o kişinin dünyaya ve insanlara son mesajıdır.
GELİN ARABASI YAZILARI
Kağıt dışındaki yerlere yazılan cümlelerde, sadece mizah içeren tek tür olabilir. Romantizme edilmiş ince bir alayın yer aldığı bu cümleler, damadın veya yakın arkadaşlarının evliliğe ilişkin düşüncelerini içermektedir. Kimi söz duygusal ve yapıcı bir ifade taşırken, bazıları ise evliliği, gelini, kayınvalide gibi yakın akrabaları da hicveden mesajlar taşımaktadır. Okuyanlardan eğlenceli bulan da olabilmekte, itici bulan da.
KAMYON ARKASI YAZILARI
Gezen söz panoları diyebileceğimiz kamyon arkası yazıları, yolculuklar sırasında karşımıza çıktığında sadece okunup geçilmemekte, yolculuk sırasında bir süre sohbetin konusu bile olabilmektedir. Kamyon şoförünün siyasi kimliğinden tutun da hayat felsefesine kadar geniş bir yelpaze içeren sözler, kimi zaman bir şarkı sözünden alıntı kimi zaman bir yazarın cümlesini de içerebilmektedir. Bu cümlelerde en çok hasret ve serzenişler yer alır.
BASKILI GİYSİLER
İnsanın kendini susarak ifade ettiği, günün anlam ve önemini içeren veya kişinin kendine dair ipucu verdiği mesajları taşıyan baskılı giysiler de sözün sesi olan başka araçlardır. Giysinin taşıdığı mesajda o kişinin medeni durumu, siyasi düşüncesi, tuttuğu takım, hayat felsefesi gibi ifadeler yer almakla birlikte, o giysiyi hediye eden kişinin de vermek istediği bir mesajı olabilmekte, hediye giysi alan kişinin giyip giymeme tercihi de bir nevi cevap olabilmektedir. Baskılı giysiler bu açıdan iki yönlü iletişim izi taşımaktadır.
SOSYAL MEDYA YAZILARI
Günümüz şartlarında en sık karşımıza çıkan yazılar, dijital dünyanın yansımalarıdır. Çeşitli kitaplardan, filmlerden ve kişilerden alıntılanan sözler, özel bir fon üzerinde yazılı veya müzik bir kısa video halinde karşımıza çıkabilmektedir.
Burada ince bir durum var; yazıyı kitlelerle paylaşan kişilerin, o yazının gerçekte kime ait olduğunu bilmemesi veya alıntı yaptığı kişi hakkında bir bilgisi olmaması da mümkün. Bu yazıların kaynak kontrolü yapılmadan bile paylaşılması ve sevilmesinin sebebi, sözü söyleyenden ziyade söylenen sözün içeriği ve kişinin anlatmak istediklerine o an için tercüman oluşudur.
PANKART YAZILARI
Herhangi bir eylemde karşınıza çıkan ilk nesnelerdir pankartlar. Sözle anlatılmak isteneni yazıyla da dile getirir. Bazıları mizahi mesaj içerirken bazıları siyasi, psikolojik, sosyolojik, felsefi mesaj da içerebilir; alıntı cümleler olabildiği gibi, pankartı hazırlayan kişinin kişisel düşüncesi de olabilmektedir. Çoğunlukla el yazısı ile karton veya dijital pano üzerine yazılan bu yazıların dikkat çeken diğer özelliği, yukarıdaki yazılardan farklı olarak genelde topluluk içinde hatta toplulukla birlikte hazırlanmasıdır. Yani bireyin değil topluluğun sesinin söze dönüşmesine örnektir.
İnsan var olduğu sürece, konuşmaya, anlatmaya devam edecektir. Bunun için de kendine yollar bulacaktır. Çünkü insan konuşur.





Kalemine emeğine sağlık ❤️
Kalemine sağlık. Birçok yazı çeşidine ben birde minibüs içi yazıları eklemek istiyorum. İçinde kaybolan yıllar, ümit edilen yarınlar, hiç gelmeyecek sevdalar, kalabalık yalnızlıklar hepsi birer usta şairlerin kaleminden düşmüş gibi.